to top

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU YÖNÜNDEN ETKİN PİŞMANLIK

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU YÖNÜNDEN ETKİN PİŞMANLIK

19 Ağustos 2022

UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU YÖNÜNDEN ETKİN PİŞMANLIK

5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminde, etkin pişmanlık, suç tamamlandıktan sonra, öngörülen suç tipleri bakımından, eylemi suç olmaktan çıkarmayan, suçu ortadan kaldırmayan, ancak, belirli koşulların gerçekleşmesi halinde, faile ceza verilmemesi veya verilecek cezada indirim yapılması sureti ile cezayı kaldıran veya azaltan bir şahsi sebep olarak kabul edilmiştir.

Bu itibarla, etkin pişmanlık, bütün suçlarda uygulanabilen genel bir hüküm olmayıp yalnızca kanunda öngörülen hallerde ve belirtilen özel suç tipleri yönünden uygulama alanı bulan istisnai bir kurumdur. Bu husus, kanunilik ilkesinin bir sonucudur.

Yazımızda, mevzuat, Yargıtay içtihatları ve öğretideki görüşler çerçevesinde, Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu yönünden etkin pişmanlık hükümlerinin (TCK m.192/1, 3) uygulanma koşulları ele alınacaktır.

I) YASAL DÜZENLEME

Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu, 5237 sayılı TCK’nın “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının, “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü bölümünün 188. Maddesinde düzenlenmiştir.

Uyuşturucu veya uyarıcı maddelere ilişkin suçlar bakımından özel bir pişmanlık hâli olarak düzenlenen TCK'nın 192. Maddesinde,

'' (1) Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, diğer suç ortaklarını ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri merciine haber verirse, verilen bilginin suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması halinde, hakkında cezaya hükmolunmaz.

2) Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, resmi makamlar tarafından haber alınmadan önce, bu maddeyi kimden, nerede ve ne zaman temin ettiğini merciine haber vererek suçluların yakalanmalarını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini kolaylaştırırsa, hakkında cezaya hükmolunmaz.

3) Bu suçlar haber alındıktan sonra gönüllü olarak, suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir.

4) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanan kişi, hakkında kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmaktan dolayı soruşturma başlatılmadan önce resmi makamlara veya sağlık kuruluşlarına başvurarak tedavi ettirilmesini isterse, cezaya hükmolunmaz. (Ek cümle: 24/11/2016-6763/16 md.) Bu durumda kamu görevlileri ile sağlık mesleği mensuplarının 279 uncu ve 280 inci maddeler uyarınca suçu bildirme yükümlülüğü doğmaz.'' şeklinde belirtilmiştir.

Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararlarında, kanun koyucunun uyuşturucu madde suçları bakımından etkin pişmanlık halini öngörmeyi tercih etmesinin sebebi şu şekilde açıklanmıştır;

''Uyuşturucu madde suçları, tehlike suçu olup korunan hukuki yarar genel kamu esenliğidir. Bu nedenle kanun koyucu, uyuşturucu madde ticareti yapan faillerin kimliklerinin ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı yerin bu suçu işleyen failler tarafından bildirilmesi hâlinde, faillerin veya suça konu maddelerin ele geçirilmesine, dolayısıyla genel kamu esenliğini korumaya yönelik olarak uyuşturucu madde ticareti yapma suçuyla mücadeleye katkıda bulunan suç faillerine verilecek cezadan indirim yapılmasını öngörmüştür. Uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin imalinin, ticaretinin ve kullanımının, genel sağlığı bozmanın ötesinde kullanıcısının sağlığını, kişiliğini, toplumsal ilişkilerini tahrip etmesi, genel ahlakı etkilemesi, şiddet içeren birçok suçun kaynağı ve öncüsü, yarattığı ulusal ve uluslararası pazar ağları nedeniyle zorunlu ve öncelikle mücadele edilmesi gereken tehlike suçlarından olması ile bu suçların önlenmesi ve ortaya çıkartılmasındaki zorlukları da gözeten kanun koyucu, söz konusu suçlarla daha iyi mücadele edilebilmesi ve daha fazla başarı sağlanabilmesi amacıyla, suç ortaklarını ele veren veya suçun delillerinin ele geçirilmesini sağlayan faili ödüllendirmiştir. Bu kapsamda, gerek “cezasızlık” nedeni gerekse “cezadan indirim” sebebi olarak TCK'nın 192. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümleri, daha fazla bir zararı önleyebilmek için daha az bir zarara katlanılması şeklinde ortaya çıkan, bu suçlarla mücadele edilmesi sırasında karşılaşılan zorlukları aşmaya yönelik bir tercihtir.'' (1)

II) 192. MADDEDE (1. VE 3. FIKRA) ÖNGÖRÜLEN ETKİN PİŞMANLIK HALLERİNİN UYGULANMA KOŞULLARI

1)192. Maddenin 1. Fıkrasında Öngörülen Cezayı Kaldıran Şahsi Sebep olarak Etkin Pişmanlık

Maddenin Gerekçesinde, birinci fıkradaki uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti suçlarına ilişkin etkin pişmanlığın uygulanabilmesi için etkin pişmanlığın soruşturma başlamadan önce gösterilmesi gerektiği, kişinin, diğer suç ortakları ve uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerler hakkında bilgi vermesi ve verilen bilginin, suç ortaklarının yakalanmasını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması gerektiği, bu düzenlemede etkin pişmanlığın cezanın ortadan kaldırılmasını sağlayan bir şahsî sebep olarak kabul edildiği belirtilmiştir.

A) Uygulanma Şartları

Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, TCK’nın 192. maddesinin 1. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükmünün uygulanabilmesi için, failin 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması, haber vermenin bizzat fail tarafından yapılması, haber vermenin resmi makamlara yapılması, fail tarafından yapılan bildirimin veya verilen bilginin, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından önce olması, failin diğer suç ortaklarını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri bildirmesi, failin verdiği bilgilerin, suç ortaklarının yakalanmasını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması şeklindeki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekir.(2)

a) Failin 5237 sayılı TCK'nın 188. maddesinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması

Failin TCK'nın 188. maddesinde belirtilen suçlardan (uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi veya uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal, ihraç, ülke içinde satma, satışa arz etme, başkalarına verme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme veya bulundurma) birini gerçekleştirmesi yeterlidir.

Failin, uyuşturucu madde imal ve ticareti suçunu, bireysel olarak işlemesi ve etkin pişmanlık göstermesi durumunda, fail hakkında, cezayı ortadan kaldıran TCK’nın 192/1. maddesinin  uygulanıp uygulanmayacağı konusunda madde düzenlemesindeki ''iştirak etmiş olan kişi'' ibaresi nedeni ile doktrinde farklı görüşler mevcuttur.

Bazı yazarlar,  madde metninde uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçuna iştirak etmiş olmanın etkin pişmanlık hükmünden yararlanma koşulu olarak düzenlendiğini, suça iştirak edenlere özgü bir düzenleme yapıldığını, suçun bireysel olarak işlenmesi halinde olmayan suç ortaklarının bildirilmesinden söz edilemeyeceğini, düzenlemenin diğer suç ortaklarının yakalanması ve onların cezasız kalmamalarını sağlamaya fayda sağlayacağı düşüncesiyle getirildiğini, bireysel olarak işlenmesi halinde 192/1. Maddenin uygulanmasının maddenin konuluş amacına ve lafzına aykırı olacağını, bu hususun Yargıtay kararları ile düzeltilemeyeceğini, bireysel olarak suç işleyenler yönünden anılan fıkranın uygulanması için yasal düzenlemenin yapılması gerektiğini,  madde metnindeki “uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarına iştirak etmiş olan kişi” ifadesinin “ uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarını işleyen kişi” şeklinde değiştirilmesi halinde ancak cezayı ortadan kaldıran TCK’nın 192/1. maddesinin  uygulanabileceğini ifade etmektedir. (3)

Bazı yazarlar ise, iştirak halinde işlenen bir suç olmasa da, bireysel olarak işlenen suçlarda da, koşulları bulunması halinde TCK'nın 192/1. maddesinin uygulanması gerektiğini, nitekim kanun koyucunun etkin pişmanlık hükmünü tesis ederken, işlendiğinden haberdar olunmayan suçların ortaya çıkarılmasının sağlanmasını amaçladığını savunmaktadır. (4)

Yargıtay, bireysel olarak işlenen suçlarda da, koşulları bulunması halinde TCK'nın 192/1. maddesinin uygulanması gerektiği görüşündedir. (5)

b) Bildirimin bizzat fail tarafından yapılması

Bildirim, fail veya şerik tarafından yapılabileceği gibi, mümkün olmaması halinde (hastalık vs.) onun yönlendirmesi ile üçüncü bir kişi tarafından da yapılmasında sakınca bulunmamaktadır.

c) Bildirimin, resmi makamlara yapılması

Bildirimin resmi makamlara yapılması gerekmektedir. (5271 sayılı CMK’nın 158. maddesinde gösterilen, bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar)

d)  Bildirimin, resmi makamlar suçtan haberdar olmadan önce yapılması

Bildirim, yazılı veya sözlü olabilir. Önemli olan husus, bildirimin, resmi makamlar suçtan haberdar olmadan önce yapılmasıdır. Zira, failin suçla ilgili ihbarının, suçun işlendiğinin resmi makamlar tarafından öğrenilmesinden sonra yapılması durumunda TCK'nın cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olarak 192/1. Fıkrası değil, ancak koşulları var ise 192/3. Fıkra gereğince cezada indirim yapılmasını gerektiren şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmü uygulanabilir.

e) Failin diğer suç ortaklarını ya da uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerleri bildirmesi

Maddede yer alan ''diğer suç ortakları'', ''uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı yer'',  ''uyuşturucu veya uyarıcı maddenin imal edildiği yer'' şeklindeki seçimlik bilgilerden yalnızca bir tanesinin verilmesi halinde cezayı ortadan kaldıran TCK'nın 192/1. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda doktrinde farklı görüşler mevcuttur.

Bazı yazarlar, maddede “ve” bağlacı kullanıldığı için yalnızca diğer suç ortaklarını veya yalnızca uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerlerin bildirilmesi durumunda suça iştirak eden kişinin etkin pişmanlıktan faydalanamayacağını, dolayısıyla diğer suç ortakları ile birlikte uyuşturucu maddenin saklandığı ya da imal edildiği yerlerden bir tanesinin de bildirilmesi gerektiğini savunmaktadır. (6)

Başka bir görüşe göre ise, suçla korunmak istenilen hukuksal yarar, 192/1. Fıkranın  konuluş amacı gözetildiğinde, maddedeki ''diğer suç ortaklarını'' ibaresinden sonra gelen ''ve'' bağlacının ''veya'' olarak anlaşılması gerekmektedir, Bildiriminin suç ortaklarına ya da uyuşturucu maddelerin saklandığı veya imal edildiği yerlere ilişkin seçimlik bilgilerden en az birini içermesi halinde diğer koşullar da var ise etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerekir. Bireysel olarak suç işleyen failden diğer suç ortaklarını bildirmesi beklenemez.  Nitekim, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, yapılan bildirimin, suç ortaklarının yakalanması veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesi neticelerinden birini sağlaması yeterli görülmüştür.(7)

Yargıtay içtihatlarına göre, Maddede belirtilen “Suç ortakları” kavramı geniş yorumlanmalıdır. Sadece TCK'nın 37, 38 ve 39. maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, failin uyuşturucu madde satın aldığı, kabul ettiği, sattığı veya verdiği diğer kişiler gibi suçla bağlantılı olan diğer kişiler de bu kavram içinde değerlendirilmelidir. Failin etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanabilmesi için hem diğer suç ortaklarını hem de uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin saklandığı veya imal edildiği yeri bildirmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterlidir. Maddede yer alan “ve” bağlacının “veya” olarak anlaşılması gerekir. (8)

f) Failin, yaptığı bildirimle, suç ortaklarının yakalanmasını veya uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesini sağlaması

192/1. Fıkra kapsamında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması için maddede geçen ''suç ortaklarının yakalanması'' ile '' uyuşturucu veya uyarıcı maddenin ele geçirilmesi'' şeklindeki her iki neticenin birlikte sağlanması koşulu bulunmamaktadır. Ancak, bildirim sayesinde, bu neticelerden en az birinin gerçekleşmesi zorunludur.  Bildirim, maddede öngörülen neticeleri (suç ortaklarının yakalanması veya uyuşturucu maddenin ele geçirilmesi) sağlamaya elverişli ve yeterli olmalıdır. Öte yandan, verilen bilgi ile elde edilen netice arasında illiyet bağı olmalıdır. Zira, maddedeki ''sağlaması'' ibaresi verilen bilgi ile netice arasındaki illiyet bağını göstermektedir.

B) Sonuçları

TCK.m.192/1. Fıkrasında cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olarak düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün şartları var ise uygulanması halinde, suçtan elde edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ya da imal ve ticaretinin yapılmasından elde edilen kazancın müsaderesine, fail hakkında ise ''beraat'' değil ''ceza verilmesine yer olmadığına'' kararı verilir. Zira, etkin pişmanlık halinde, fiilin hukuka aykırılığı ortadan kalkmamakta, fiil suç olmaktan çıkmamaktadır.

Soruşturma aşamasında, yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde, cezayı kaldıran şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların ya da şahsî cezasızlık sebebinin varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilebilir. (CMK m. 171/1)

Ancak, cezayı azaltan şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hali mevcut ise cezanın tayin ve takdiri mahkemeye aittir.

2) 192. Maddenin 3. Fıkrasında Öngörülen Cezayı Azaltan Şahsi Sebep olarak Etkin Pişmanlık

Maddenin gerekçesinde, üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti ya da kullanmak için satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması suçları ile ilgili olarak soruşturma başladıktan sonra, etkin pişmanlık göstererek suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek cezada indirim yapılmasının öngörüldüğü, ancak, bu bilgi vermenin gönüllü olması gerektiği, etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için, bunun en geç hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.

A) Uygulanma Şartları

Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, 5237 sayılı TCK’nın 192. maddesinin 3. fıkrasında yer alan etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabilmesi için, failin 5237 sayılı TCK'nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması, hizmet ve yardımın bizzat fail tarafından yapılması, hizmet ve yardımın soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılması, hizmet ve yardımın, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi, failin kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlaması, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi, failin verdiği bilgilerin doğru, yapılan hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. (9)

a)  Failin 5237 sayılı TCK'nın 188 ve 191. maddelerinde düzenlenen suçlardan birini işlemiş olması

Cezayı azaltan şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmünün uygulanması için TCK'nın 188 ve 191. Maddelerinde düzenlenen suçlardan birinin işlenmiş olması gerekmektedir. Başka bir anlatımla, 192/3 kapsamında etkin pişmanlık hükmünün uygulanması için, uyuşturucu veya uyarıcı maddeyi veya uyuşturucu veya uyarıcı etki doğurmamakla birlikte, uyuşturucu ve uyarıcı madde üretiminde kullanılan ve ithal ve imali resmi makamların iznine bağlı olan maddeyi ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal, ihraç, ülke içinde satma, satışa arz etme, başkalarına verme, sevk etme, nakletme, depolama, satın alma, kabul etme veya bulundurma ya da kullanmak amacıyla uyuşturucu ve uyarıcı madde satın alma, kabul etme ve bulundurma suçlarından birinin işlenmesi gerekmektedir.

Cezayı azaltan şahsi sebep olarak 192/3. madde kapsamındaki etkin pişmanlık hükmü, TCK'nın 190. maddesinde belirtilen suçlar (uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını özendirmek veya bu nitelikte yayın yapmak) yönünden uygulanmaz. Nitekim, 188. Maddenin 1. ve 2. Fıkralarından sonra 3. Fıkrasında '' bu suçlar'' şeklindeki ibare mevcuttur.

b)  Hizmet ve yardımın bizzat fail tarafından ve gönüllü olarak yapılması

Hizmet ve yardımın bizzat fail tarafından ve gönüllü yapılması gerekmektedir. Ancak, bunun mümkün olmaması halinde (hastalık, sakatlık vs.) failin gönüllü olarak kendi isteği doğrultusunda yönlendirmesi sureti ile üçüncü bir kişi tarafından ilgili birimlere haber ulaştırması halinde de  hizmet ve yardımın fail tarafından bizzat yapılması şartı gerçekleşmiş olur. Öte yandan hizmet ve yardımın gönüllü olması, herhangi bir baskının olmaması gerekir.   Failin haberi olmaksızın, gönüllü olmadığı halde yakınları veya diğer kişiler tarafından hizmet ve yardımın sağlanması durumunda failin bu etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanamayacağı kabul edilmektedir. Zira, 192/3. Fıkrasındaki ''gönüllü olarak'' şeklindeki ibare de bu hususu desteklemektedir.

c) Hizmet ve yardımın soruşturma ya da kovuşturma makamlarına yapılması, hizmet ve yardımın, suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından sonra, ancak mahkemece hüküm verilmeden önce gerçekleşmesi

Suçun meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım, soruşturma yapmakla görevli Cumhuriyet Savcısı veya adli kolluk görevlilerine ya da yargılama aşamasında mahkemeye yapılmalıdır.

Hizmet ve yardımın, suçun resmi makamlar (bir suç hakkında soruşturma yapmakla yetkili olan adli ve idari merciler, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları, savcılıklar, emniyet ve jandarma teşkilatı, suçları savcılıklara iletmekle yükümlü olan vali ve kaymakamlıklar, elçilikler ve konsolosluklar)  tarafından haber alınmasından sonra yapılması gerekir. Suçun resmi makamlar tarafından haber alınmasından önce bildirimde bulunulması durumunda ise, koşulları var ise 192/1 kapsamında cezayı ortadan kaldıran şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmü uygulanabilir.

Öte yandan, hizmet ve yardımın mahkemece hüküm verilmeden önce yapılması gerekmektedir. Bu husus, maddede düzenlenmemiş, madde gerekçesinde belirtilmiştir. Bu sebeple yerel mahkeme hükmünden sonra istinaf ve temyiz süreci gözetildiğinde etkin pişmanlığın zamanı, uygulanması konusunda tereddüt doğmaktadır. Yargıtay içtihatlarında, 192/3 kapsamında cezayı azaltan şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmünün uygulanması için hizmet ve yardımın mahkemece hüküm verilmeden önce yapılması gerektiği ifade edilmektedir.

d) Failin kendi suçunun ya da bir başkasının suçunun ortaya çıkmasına önemli ölçüde katkı sağlaması, bilgi aktarımı ile suçun meydana çıkmasına ya da diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesi, failin verdiği bilgilerin doğru, yapılan hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olması

TCK'nın 192/3. Maddesi kapsamında cezayı azaltan şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmünün uygulanması için failin hem suçun meydana çıkmasına hem de fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına hizmet ve yardım etmesine gerek yoktur. Bunlardan birinin yapılması yeterli kabul edilmektedir. Öğreti ve Yargıtay'ın yerleşik kabulüne göre, maddede yer alan “ve” bağlacının “veya” olarak anlaşılması gerekir.

Failin hizmet ve yardımı ile meydana gelen sonuçlar arasında illiyet bağının olması gerekmektedir. Dolayısıyla failin hizmet ve yardımı, maddede belirtilen ''suçun ortaya çıkması, fail ve diğer suç ortaklarının yakalanması'' şeklindeki neticelerin gerçekleşmesine katkısının bulunması gerekir.

Yargıtay içtihatlarında, 192/3. Maddenin uygulanmasına yönelik olarak,

- maddede belirtilen “Suç ortakları” kavramı geniş yorumlanarak sadece TCK'nın 37, 38 ve 39. Maddeleri anlamında suça iştirak edenler değil, uyuşturucu madde suçuna katılan ya da başka bir uyuşturucu madde ile ilgili suç işleyen herhangi bir kimse olarak anlaşılması gerektiği,

- "Yakalanması" sözcüğü, "suç ortaklarının yakalanması ya da kim olduğunun belirlenmesi" olarak kabul edilmesi gerektiği,

- Failin indirimden yararlanabilmesi için; suç ortağının veya uyuşturucu maddeyi satın aldığı ya da sattığı kişinin veya başka bir uyuşturucu madde suçunu işleyen şahsın yakalanmasına, kim olduğunun belirlenmesine katkıda bulunmasının yanı sıra ortaya çıkartılan suçun failin işlediği suça eşdeğer veya daha ağır bir suç olması gerektiği,

- Failin kendi suçunun ya da suç ortaklarının ortaya çıkmasına yönelik olarak verdiği bilginin yardım ve hizmet niteliğinde kabul edilebilmesi için, hizmet ve yardımın konusu olan bilgilerin doğru olmasının yanında, hizmet ve yardımın sonuca etkili ve yararlı olmasının da gerektiği,

- failin bildirdiği kişi yakalanmış ise mahkûm edilmiş olması ya da yakalanamamışsa kimliği ve varlığının belirlenmesi, failin bildirdiği kişiye suç atması için bir neden bulunmadığının anlaşılması, mevcut delillerin o kişinin suçluluğunu kabule yeterli bulunması ve verilen bilginin daha önce görevliler tarafından öğrenilmemiş olmasının gerektiği belirtilmektedir. (10)

B) Sonuçları

TCK.m.192/3. Fıkrasında cezayı azaltan şahsi sebep olarak düzenlenen etkin pişmanlık hükmünün şartları var ise uygulanması halinde, verilecek ceza, yardımın niteliğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilir. Öte yandan, mahkemece, suçtan elde edilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ya da imal ve ticaretinin yapılmasından elde edilen kazancın müsaderesine karar verilir.

Soruşturma aşamasında, yapılan araştırma ve incelemeler neticesinde, cezayı azaltan şahsî sebep olarak etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların varlığı halinde, Cumhuriyet savcısı tarafından kamu davası açılmak zorundadır.

Zira, cezayı azaltan şahsi sebep olarak etkin pişmanlık hükmünün şartlarının mevcut olup olmadığını değerlendirme ve ceza tayin ve takdiri mahkemeye aittir.

Av. Doğan ERİŞ

Emek Hukuk Bürosu

_________________________________________________

(1),(2) Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2018/345 E., 2020/73 K., 11.02.2020 T.

(3) Balcı/Murat; Türk Ceza Kanununda Uyuşturucu Madde Ticareti Suçları, Ankara 2009, s.246, Meryem Günay; TBB Dergisi-2017, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçlarında etkin pişmanlık, s.139

(4) Parlar/Kızılkaya; Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları, Ankara-2018, s.574, Tezcan/Erdem/Önok; Ceza Özel Hukuku, Ankara-2006, s.520,Yenidünya/İçer; Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçlarında Etkin Pişmanlık, Fasikül Dergisi, Sayı:38, Ocak 2013, s.15

(5) Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2017/379 E., 2018/81 K., 13.03.2018 T.

(6) Meryem Günay; TBB Dergisi-2017, Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçlarında etkin pişmanlık, s.139, Tezcan/Erdem/Önok, s. 676

(7) Parlar/Kızılkaya; Uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları, Ankara-2018, s.575,Yenidünya/İçer; Uyuşturucu ve Uyarıcı Madde Suçlarında Etkin Pişmanlık, Fasikül Dergisi, Sayı:38, Ocak 2013, s.16

(8) Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2014/10-523 E., 2015/28 K.

, 03.03.2015 T.

(9) Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 2013/10-732 E., 2014/270 K.

, 20.05.2014 T.

(10) Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2020/427 E., 2021/402 K., 06.09.2021 T.

Av. Doğan ERİŞ





Hasanpaşa Mah. Kurbağalıdere Cad.
No:61/1 Saadet Han Kat:1 Daire:3-4
Kadıköy / İSTANBUL
0(216) 427 23 25
0(216) 336 59 88
[email protected]